22 Ocak 2011 Cumartesi

ÖĞRETMEN EVİNDE İNTİHAR ETTİ..

 
TEKİRDAĞ'da, 15 yıllık elektrik öğretmeni 38 yaşındaki Murat Aşıklar, eşi ve kızı salonda otururken, yatak odasında kendisini av tüfeği ile vurarak intihar etti.
Çevresinde güler yüzle ve şakacı biri olarak bilinen Tekirdağ Endüstri Meslek Lisesi Elektrik öğretmeni evli ve 1 çocuk babası Murat Aşıklar, dün okuldaki dersinden sonra 100'ncü Yıl Mahallesi'ndeki evine geldi.Burada eşi Burçin ve kızı Sude ile bir süre oturan Murat Aşıklar, saat 23.00 gibi odasına gitti ve ruhsatlı av tüfeği ile intihar etti. Patlayan silah sesi üzerine odaya giren Burçin Aşıklar, şeni kanlar içinde görünce hemen sağlık ekiplerine haber verdi. Gelen ekipler, murat Aşıklar'ın öldüğünü belirledi. Ölüm haberi ile yıkılan anne ve kızı ise sinir krizleri geçirdi. Polis ve savcının yaptığı incelemenin ardından Aşıklar'ın cesedi otopsi için İstanbul Adli Tıp Kurumu'na gönderildi.
Murat öğretmenin ölüm haberi öğretmenleri, öğrencileri ve Milli Eğitim camiasını üzüntüye boğdu. Olayla ilgili başlatılan soruşturma sürüyor.

HABER KAYNAK: http://haberler.kanal59.com.tr/

Köylüyü tekrar milletin efendisi yapmalıyız!


Kırsal kalkınma konusunu değerlendiren Kırklareli Kent Konseyi ve ZMO İl Temsilciliği, düzenlediği seminerde Türkiye kırsalının nereye gittiğini konunun uzmanlarıyla masaya yatırdı. Cumhuriyet’in ilk yıllarında önemli bir oranda olan tarımsal üretimin, günümüzde yüzde 70’lere kadar azalma yaşadığı anlatıldı. Çiftçinin kırsaldan kaçmaya başlayarak, kent yaşamında asgari ücretle çalışmaya razı duruma geldiğinin açıklandığı seminerde Prof. Dr. Bülent Gülçubuk ile Prof. Dr. Okan Gaytancıoğlu çok çarpıcı bilgiler verdi. Seminerden çıkan sonuç, tarımsal üretimin ülke ekonomisinin vazgeçilmez unsurlarından birisi haline gelmesi için gayret edilmesi gerektiği oldu.
Kırklareli Kent Konseyi ve Ziraat Mühendisleri Odası İl Temsilciliği’nin ortaklaşa olarak düzenlediği “Kırsal Kalkınma Arayışları ve Türkiye Kırsalı Nereye Gidiyor” konulu seminer dün saat 13:00’da İl Halk Kütüphanesi’nde gerçekleştirildi. Açılış konuşmasını yapan ZMO İl Temsilcisi Erol Özkan, 1846 yılında başlayan tarımsal eğitim-öğretimin yıldönümünde bu haftayı anlamlandırmak adına böyle bir etkinlik yapıldığını kaydederek; “Biz üreticilerimizle aynı alana hizmet ediyoruz. Kırsalımızın içinde bulunduğu sorunları ele alıp ortak çözüm noktaları bulmak zorundayız” dedi.
Cumhuriyetin kuruluşundan bu yana tarımsal üretim büyük oranda azaldı
Özkan, konuşmasının devamında bazı kesimler tarafından tarımın artık öneminin yitirildiği ve sanayi toplumu olduğumuz yolunda yorumların yapıldığını söyleyerek; “Tabii ki sanayi toplumu olmak kötü bir şey değil. Ama sanayi toplumu olmak demek, tarımın tamamen sıfırlanması, tarımın gözardı edilmesi anlamına gelmiyor. Cumhuriyetimizin kurulduğu yıllardan bu yana tarımsal üretimimizin GSMH (Gayri Safi Milli Hasıla) içindeki oranı yüzde 65-70 oranında azalma gösterdi. İnsanız, canlıyız, üreteceğiz, yiyeceğiz, karnımızı doyuracağız. Dolayısıyla bunlar da tarımsal büyümeden geçiyor” ifadelerini kullandı.
Çiftçi tarımdan kaçıyor
Özkan, günümüzde tarımın istihdamdaki payının yüzde 45 olduğuna dikkat çekerek, tarımın hala ekonominin önemli unsurlarından birisi anlamına geldiğini anlattı. Genel anlamda bakıldığında artık tarımdan bir kaçış sözkonusu olduğunu söyleyen Erol Özkan, bunun sebeplerini de; “Köylerimiz boşalıyor. Üretici örgütlenmeleri, tam tamamlanamamış. Üreticimiz gelirden alması gereken payı alamamış. Desteklemeler belki de tam adaletli bir dağılımı sağlayamamış. Halbuki tarım 1963’ten bu yana planlı döneme geçtiğinden bu yana baktığımızda nüfus artışından daha hızlı büyüyor. Nüfus bu dönemde yüzde 2,2 büyümüş. Tarımsal büyüme yüzde 3,3. Ama dağılım adaletli değil. Bu da insanlarda bir gelecek endişesi doğurmuş. Yakın çevremizde de gördüğümüz gibi çiftçimiz tarımdan kaçmaya çalışıyor. Kırsal kesim büyümeye rağmen kendi payına düşeni yeterince alamamış” cümleleriyle anlattı.
Özkan’ın sonrasında seminer, Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü Öğretim Üyelerinden Prof. Dr. Bülent Gülçubuk’un sunumuyla başladı.
Türkiye’nin bir tarım ülkesi olduğuna vurgu yaparak sözlerine başlayan Gülçubuk, tarım geliştiği için sanayinin geri kaldığını, sanayide geri kalmış olmanın ekonomik anlamda geri kalmak gibi gösterildiğini, ama bunun hiç bir zaman tarımda ileri olduğumuz şeklinde gösterilmediğini kaydetti. Gülçubuk şu konuşmayı yaptı:
Sanayide çalışanı doyuramazsanız, sanayinin de bir anlamı kalmaz
“Kırsal kalkınma çok sık gündemde. Bunun sebeplerine göz atmamız lazım. Popüler bir alan olduğu için mi, kaynak tahsisi var da yararlanmak için mi? Eğer bu ve buna benzer sorulara verilen yanıtlar ‘evet’ ise, kırsalın neden boşaldığını, tarımın neden terkedildiğini sorgulamamız lazım. Türkiye’de her yıl 350 bin kişi aç olarak yatağa giriyor. Tarım ne kadar gerilerse bu rakam artar. Sanayide çalışanı doyuramazsanız, sanayinin de bir anlamı kalmaz.”
Sorunun çözümü için mutlaka yerel düzeyde projeler olması gerektiğinin altını çizen Gülçubuk, çözüm önerilerinden bazılarını, “Kırsal alanda yaşayanların, sürdürülebilir gelir kaynaklarına kavuşturulması, kırsal kalkınma konusunda çalışan sivil toplum kuruluşlarının desteklenmesi” şeklinde sıraladı.
Kırsal, kendini anlatamadığı için yalnız kalıyor
Gülçubuk; “Türkiye’de ne yazık ki kentleşme, kalkınma olarak görülüyor. Üretici sahipsiz kaldı. Köylülük, sanayi önünde bir engel olarak görüldü. Şöyle bir soru işareti oluştu: Acaba biz köylü olduğumuz için mi sanayi toplumu olamadık, sanayi toplumu olamadığımız için mi köylü kaldık” dedi.
Sunumunda grafiklere de yer veren Bülent Gülçubuk, Türkiye kırsalının boşaldığını, yaşlandığını ve artık sadece kadınların üretim yaptığı bir hale dönüştüğünü açıkladı. Kırsalın kendini anlatamadığı için giderek yalnızlaştığını ifade eden Gülçubuk, artık insanların yerinde kalkınma arayışlarına girebilmesi gerektiğini ifade etti.
Seminerin ikinci konuşmacısı da Namık Kemal Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Okan Gaytancıoğlu idi. “Varlığımız var ama, yokluk çekiyoruz” diyerek konuşmasına başlayan Gaytancıoğlu, Türkiye’nin aslında 100 milyon nüfusu besleyebilecek kapasitede bir ülke olduğunu söyledi ve şöyle devam etti:
Eskiden tarım ihracatı, ithalattan fazlaydı
“Göç edenler de, göç etmeyip kalanlar da artık mutsuz. 10 yılda buğday üretimi azalmış, nüfus artmış. Demek ki biz üretimde gerilemişiz. Hammaddemizi dışardan ithal ediyor, üretmiyoruz. Üretecek alan mevcut, işleyecek fabrika var ama, hayata geçirecek politika yok. İthalat patlamış durumda. Ama eskiden tarım ihracatı, ithalattan fazlaydı.”
Tarım bütçesi 5,5 milyar dolar, mazottan alınan vergi 6,5 milyar dolar
Devletin destekleme bütçesinin 5 milyar dolar, ama bankalarca verilen kredi bütçesinin 15 milyar dolar olduğunu söyleyen ve durumdaki çelişkiye dikkat çeken Gaytancıoğlu, Türkiye’de tarımın desteklenmediğini, tam aksine vergilendirildiğini anlattı. Sunumlarında fotoğraflı özet anlatımlara yoğunluk veren konuşmacı, çelişkilere ikinci örneği de, “Devletin tarım bütçesi 5,5 milyar dolar, mazottan alınan vergi 6,5 milyar dolar” cümlesiyle verdi.
20 yılda Kırklareli’nden 10 bin kişi Çerkezköy’e göç etti
Okan Gaytancıoğlu da sunumunda, istatistiklere yoğun bir şekilde yer verdi. Verilere göre 1990 ve 2009 yıllları arasında Çerkezköy’ün nüfusunun yüzde 180 arttığını açıklayarak, Kırklareli’nden oraya göç edenlerin rakamını da 10500 olarak belirtti.
Konuşmasının devamında tarımsal desteklemelere daha fazla pay ayrılmasının önemine dikkat çeken Gaytancıoğlu, şu ifadeleri kullandı:
Biz muhakkak üretici bir ülke olmalıyız
“Bu fazla pay verilecek ama, üreticiden bunun karşılığı da tabiiki istenecek. Denetlenecek. Ne yapmış, nerelerde nasıl kullanmış inceleyecek. Ayrıca tarımsal bilgiler çiftçiye ulaştırılacak. Biz muhakkak üretici bir ülke olmalıyız. Mutlaka birleşmek durumundayız.
 Hayvancılığa özel önem vermeliyiz. Gelecek nesilleri düşünen bir tarım politikası gerçekleştirmeliyiz. Köylüyü tekrar milletin efendisi yapmalıyız.”
Gaytancıoğlu sunumunu birazda sitem dolu bir anlam içeren “Cumhuriyetimiz çok zor kuruldu. Çok kolay gitmemeli” cümlesiyle bitirdi. Soru-cevap kısmının ardından Prof. Bülent Gülçubuk’a ZMO İl Temsilcisi Erol Özkan tarafından, Prof. Okan Gaytancıoğlu’na da Kent Konseyi Başkanı Nurcan Tezer tarafından plaket takdim edildi. 
 

Vize’de spor yapmak...


Kırklareli’ne bağlı Vize İlçesi’nde bulunan spor tesisleri her geçen gün biraz daha kullanılmaz hale geliyor. Bazı ‘kendini bilmezler’in adeta açıkhava meyhanesine çevirdiği tesislerde spor yapmak artık çok zor. İlçedeki bir diğer sorun da spor tesislerinde çalıştırılacak personelin yetersizliği. Özellikle kapalı spor salonunun bakıma ihtiyaç duyan birçok bölümü var. Ancak personel ve ödenek yetersiz olunca, sporun gelişimi de ne yazık ki ikinci plana atılmış oluyor. 
Vize'de spor yapmak zor zanaat. Vize Kaymakamlığı ve İl Gençlik Spor Müdürlüğü'ne bağlı tesislerdeki manzara gerçekten içler acısı. Önceki gün Önadım Gazetesi olarak gidip, yerinde incelediğimiz Vize Kaymakamlığı Gençlik ve Spor İlçe Başkanlığı'na ait kapalı spor salonu ve halı saha tesislerindeki durum, ilçede sporun ne seviyede olduğunu gözler önüne serdi.
Tesislere güvenlik personeli görevlendirilmesi henüz yapılmadığından, burası özellikle geceleri 'ayyaş' mekanı oluyor. Spor tesisini, açıkhava meyhanesine çeviren kendini bilmezler, içki şişelerini de buraya bırakmayı hobi edinmiş durumda. 
Önceki gün sabah saatlerinde yaptığımız inceleme sırasında ilk olarak, spor ve dinlenme tesislerini çevreleyen duvarın üstündeki içki şişeleri dikkatimizi çekti. Naciye Hüseyin Öner spor ve dinlenme tesislerine girişten itibaren manzara daha da kötüleşmeye başlıyor. Tesislerin içinde de sayısız boş içki şişesi atılmış. Her yerde çöp yığınları var. Yani bu tesis esas amacı dışında her şey için kullanılmış gibi bir izlenim yaratıyor. 
Halı sahada maç izlemeye gelen sporseverler için yapılan koltukların da hemen hepsi parçalanmış. Vatandaşlar bunların bir kısmının maçlar sırasında bir kısmının da tamamen 'eğlence' amaçlı kırıldığını söylüyorlar.
Su israfı
Tesislerde dikkat çeken bir başka nokta ise yaşanan su israfı. Kapalı spor salonundan halı saha dinlenme salonuna giden su borusundan her gün yüzlerce litre su boşa akıyor. İki yıl öncesine kadar büyük su sorunu yaşayan Vize'de, karşılaştığımız bu manzara bizi büyük şaşkınlığa uğratırken, kapalı spor salonuna sprey boyayla yazılan yazılar da dikkatlerden kaçmıyor. 
Vizeliler kapalı spor salonu ve halı sahanın kötü niyetli kişilerden korunması amacıyla tedbir alınması gerektiğini söylerken, belediyenin alternatif spor alanları oluşturma yönündeki çalışmaları da devam ediyor. Vizeli vatandaşlar, bu çalışmaları için belediyeye de teşekkürlerini iletiyorlar.  
 

Alkol tüketiminde lideriz

 


Başbakanlık'a bağlı Aile ve Sosyal Araştırmalar Genel Müdürlüğü (ASAGEM) tarafından gerçekleştirilen 'Aile Çalıştayları' sonuç raporuna göre Trakya alkol tüketiminde lider. 
İç göç, yoksulluk, erken yaşta evlilik, boşanma, çocuk sayısı, engellilerin sorunları, kadına yönelik şiddet, sigara bağımlılığı gibi sorunların incelendiği raporda, Türkiye'nin 'Alkol haritası' da yer aldı. Araştırma sonuçlarına göre; en az tüketimi Güneydoğu'da. Türkiye'de en fazla alkolü Batı Marmara Bölgesi tüketiyor. Her yüz kişiden 23'ü alkollü içki kullanıyor. Batı Marmara'yı, Ege Bölgesi (yüzde 19) ve İstanbul (yüzde 18) izliyor. En az alkol tüketen bölge yüzde 3'lük oranla Güneydoğu Anadolu Bölgesi. Yurt genelindeki alkol kullanım oranı ise yüzde 13 olarak belirlendi.

yağışlı hava geliyor.

 

Meteoroloji Genel Müdürlüğü tarafından yağışlı hava uyarısı yapıldı. Meteoroloji hava durumu hakkında uyarıda bulundu. Yağışlar yarından itibaren başlayacak. Önümüzdeki haftanın yağışlı geçeceğinin beklendiğini belirten meteroloji yetkilileri vatandaşı bu konuda uyararak, yağışlı havada trafikte dikkatli olmaları uyarısında da bulundu.
KAYNAK:  http://kirklarelihaberci.blogspot.com/

20 Ocak 2011 Perşembe

CHP'li vekil Dibek'ten hastalıklı et uyarısı

 CHP Kırklareli Milletvekili Turgut Dibek, Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker’e, "Trakya bölgesi karantinaya alınırken, asıl hastalığın merkezi durumunda bulunan yerlerden halen ithalat yapılması doğru bir karar mıdır" diye sordu.
CHP Kırklareli Milletvekili Turgut Dibek, TBMM Başkanlığı’na, Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker’in yanıtlaması istemiyle soru önergesi verdi.
Tarım Bakanlığı Koruma Kontrol Genel Müdürlüğü tarafından gönderilen yazıda Bulgaristan’daki şap hastalığı nedeniyle Trakya Bölgesinde hayvan hareketlerinin durdurulduğu ve hayvan pazarlarının 21 gün süre ile kapatıldığının beyan edildiğini hatırlatan Dibek, "Bunun yanı sıra yurt dışından ithal olarak gelen ve transit olarak işletmesine giden hayvanlara bir kısıtlama olmadığı bildirilmiştir" dedi.
-"HASTALIK BÖLGESİNDEN YAPILAN HAYVAN SEVKİYATINI DURDURACAK MISINIZ?"-
"Bakanlık olarak hastalık bölgesinden yapılan hayvan sevkıyatını durdurmayı düşünüyor musunuz" sorusunu yönelten Dibek, şu sorulara yanıt istedi:
"Bakanlık olarak verdiğiniz bu kararda kamu yararı korunmakta mıdır?
Hastalığın ortaya çıktığı tarihten itibaren ne kadar hayvan ithalatı yapılmıştır? Bu hayvanların hangi bölgelere dağıtıldığı bilinmekte midir? Bu konuda uyarıcı ve koruyucu önlemler alınmış mıdır? Bugüne kadar alınmadıysa, konu hakkında önlemler alınacak mıdır.

Kaynak:  http://www.milliyet.com.tr/2011/01/20/index.html

KEŞAN'DA DÖNERCİLER DENETLENDİ

 Edirne'nin Keşan ilçesinde tavuk ve et dönerciliği yapan işletmeler denetlendi.

Alınan bilgiye göre, Keşan Sağlık Grup Başkanlığı ile Keşan Belediyesi Zabıta ekiplerinden oluşan denetim ekipleri, tavuk ve et döner satışı yapan büfe ve salonlarda denetimlerde bulundu.

Ekipler denetimlerde, fiyat tarifeleri, esnaf muayene kartları, iş yerinin hijyen kontrolü, iş kıyafetlerinin olup olmadığını kontrol etti.

 Tavuk döner ve et döner satan iş yerlerinin satış sırasında ürünlerini tartarak müşterilerine sunup sunmadığını da dikkat eden ekipler, bundan sonra satışların bu şekilde yapılacağı iş yeri sahiplerine bildirildi.

 Ekipler, eksiklikleri bulunan işletmeleri uyardı.

    
     -BAŞKAN YARDIMCISI AYDIN'A ZİYARETLER     
     Keşan Belediye Başkan Yardımcılığı görevine atanan Ayşegül Arslan Aydın'a ziyaretler sürüyor.

     CHP Keşan İlçe Başkan Vekili Salim Yatıkçı, Tüm-Bel-Sen Edirne Şube Başkanı Mehmet Koç ile yönetim kurulu üyeleri, ayrı ayrı Aydın'ı ziyaret etti, görevinde başarılar diledi.

     Aydın ise kendisine ziyarette bulunan Yatıkçı ve Koç ile yönetim kurulu üyelerine teşekkür etti.
 
 

KEŞAN'DA SPOR GAZETESİ ''TARAFTAR'' YAYIMA BAŞLADI

 
 Edirne'nin Keşan ilçesinde spor gazetesi 'Taraftar' yayım hayatına başladı.

 Sahipliğini ve Yazı İşleri Müdürlüğünü Umut Çatal'ın yaptığı gazetenin haftalık olarak yayımlanacak.

Umut Çatal, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bölgede bir spor gazetesinin eksikliğinin duyulduğunu belirtti.

Trakya'da sporun gelişmesi için ellerinden geleni yapacaklarını ifade eden Çatal, ''Merkezimiz Keşan ama, tüm Trakya'daki spor müsabalarını imkanlarımız ölcüsünde takip edeceğiz. Amacımız spora hizmet etmek'' dedi.
KAYNAK: TRAKYA NET HABER..

Şap, Edirne hayvan pazarını kapattırdı



 
                                                                                                    Bulgaristan'da şap hastalığına rastlanması üzerine, Edirne İli Hayvan Sağlık Zabıtası Komisyonu'nca hastalığın bulaşma ihtimaline karşı tedbir   olarak Edirne'deki hayvan pazarları kapatıldı.
Edirne'de sadece Ticaret Borsası'nda hayvan faaliyetine faaliyetine izin veriliyor.
Edirne Ticaret Borsası Meclisi'nden yapılan yazılı açıklamada, Edirne İli Hayvan Sağlık Zabıtası Komisyonu'nca hastalığın bulaşma ihtimaline karşı tedbir olarak Edirne'deki hayvan pazarları kapatılması kararının en önemli gerekçesinin 27 Mayıs 2010 tarihinde Trakya Bölgesi'nin kazandığı şap hastalığından arilik statüsünün sürdürülebilmesi olduğu vurgulanarak, şöyle denildi:
''Bu kararla Keşan, Havsa ve diğer canlı hayvan pazarları 1 Şubat 2011 tarihine kadar kapatılmıştır. Yalnızca borsamıza ait Canlı Hayvan Satış Tesisleri'nin faaliyetini sürdürmesine izin verilmiştir. Bu durum, Türkiye'de bir eşi daha bulunmayan tesislerimizde yapılan işlere duyulan güvenin bir sonucudur.
1 Şubat 2011 tarihine kadar, üreticilerimiz tarafından Borsamıza getirilen hayvanlar, mezbahamızda kesilmek şartıyla satılacaktır. Satışı yapılamayan hayvanların geriye götürülmesi mümkün olmadığından, tesislerimizde konaklayarak, bir sonraki satışa yeniden arz edilebilecektir.Canlı hayvan satış tesislerimizde hayvan satışlarımız devam etmektedir. Üreticilerimiz gönül rahatlığıyla hayvanlarını getirerek Borsamızda satabilirler.''
Borsanın şartlar ne olursa olsun, ticari faaliyetlerin durmaması, alım satımların en iyi mekan ve şartlarda yapılabilmesi amacıyla yatırımlar yaptığı da bildirildi.

AA
KAYNAK:AKŞAM.COM.TR
http://www.aksam.com.tr/sap,-edirne-hayvan-pazarini-kapattirdi--13528h.html

KIRKLARELİ YEMEKLERİ ÖLÜMSÜZLEŞTİRİLDİ -KLÜ ÖĞRETİM ÜYESİ ÇAKIR'IN DERLEDİĞİ, "KIRKLARELİ MUTFAĞI"İSİMLİ KİTAP YAYIMLANDI


 KIRKLARELİ YEMEKLERİ ÖLÜMSÜZLEŞTİRİLDİ     -KLÜ ÖĞRETİM ÜYESİ ÇAKIR'IN DERLEDİĞİ,     KIRKLARELİ MUTFAĞIİSİMLİ KİTAP      YAYIMLANDI  Kırklareli Üniversitesi (KLÜ) Pınarhisar Meslek Yüksekokulu Turizm ve Otel İşletmeciliği Programı Öğretim görevlisi Ali Çakır'ın derlediği, "Kırklareli Mutfağı" isimli kitap Kırklareli Valiliği tarafından yayımlandı.



Kırklareli Sebzeli Gerdan
 Kırklareli Üniversitesi (KLÜ) Pınarhisar Meslek Yüksekokulu Turizm ve Otel İşletmeciliği Programı Öğretim görevlisi Ali Çakır'ın derlediği, "Kırklareli Mutfağı" isimli kitap Kırklareli Valiliği tarafından yayımlandı.
Kırklareli yöresine ait tatlı, tuzlu ve çorbaların fotoğrafları ve tariflerinin yer aldığı 118 sayfalık kitabın dağıtımına başlandı.
Çakır, AA muhabirine yaptığı açıklamada, teknolojik ilerlemeler ve hızlı kentleşme sonucunda ev dışında toplu beslenme alışkanlıklarının arttığını söyledi.
Yemek ihtiyacımızın büyük bir bölümünü işletmelerden satın aldığımızı belirten Çakır, "Kentsel yaşamın yoğun ve hızlı temposu, kısıtlı zamanlarını en iyi biçimde değerlendirme zorunluluğunu beraberinde getirmekte. Yaşama biçiminin ve bir çok eski anlayışın değişmesine, önceliklerin yeniden belirlenmesine, yeni özelliklerin ortaya çıkmasına yol açmaktadır" dedi.
Eskiden annelerimizin ve ninelerimizin mutfaklarında pişirdikleri yöresel yemekleri zevk ve iştahla yediğimizi anımsatan Çakır, şöyle devam etti:
"Her yörenin kendi kültürüne sahip çıkması gerekir. Her yörenin de kendine özgün bir yemek kültürü ve damak tadı vardır. Kırklareli'de yan yana iki köy arasında bile yemek kültürü olarak farklı farklı zenginlikler olduğunu gözlemliyoruz. Yemek kültürünün zenginliğini, kitapta yer alan tarifleri deneğiniz ve tattığınız zaman fazlası ile hissedeceksiniz. Hazırlamış olduğumuz kitapta yemeklerin tariflerini fotoğraflarla sunuyoruz. Kırklareli'nin yemeklerini ölümsüzleştirmiş olduk."
Kırklareli Mutfağı kitabında çorbalar, sebze yemekleri, et yemekleri, baklagiller, hamur işleri, spesiyaller, yumurta yemekleri, salatalar, tatlılar, turşular, komposto ve hoşaf tarifleri yer alıyor.

KAYNAK:HABER 3
http://www.haber3.com/

Belgesiz avlanıyoruz


Kırklareli İl Çevre ve Orman Müdürlüğü tarafından 2010 yılında av koruma ve kontrol çalışmalarına ilişkin yapılan açıklamada, Kırklareli'nde 3bin 856 belgeli avcının bulunduğu belirtildi. "Avlanma Hakkı"nın, Avcılık Belgesine sahip olan kişilerin yıllık avlanma izin ücreti ödeme koşulları ile elde ettiği hak olarak tanımlandığı belirtilen açıklamada, Avcılık Belgesi alabilmek için de öncelikle avcılık ve yaban hayatı ile ilgili eğitim alarak sınavda başarılı olma zorunluluğu olduğu anımsatıldı.
2010-2011 av sezonunun Kırklareli'de 14 Ağustos'ta Bıldırcın ile başladığı ve 27 Şubat 2011 tarihinde sona ereceği vurgulanan açıklamada, Kırklareli İl Çevre ve Orman Müdürlüğü'nden Avcılık Belgesi alan avcıların sayısının 3 bin 856 olduğu, 2010 yılı içerisinde 4915 Sayılı Kara Avcılığı Kanunu çerçevesinde 639 kişinin arazide birebir kontrol edildiği ve bu kişilerden 85'ine idari para cezası uygulandığı aktarıldı. İhlal edilen kuralların başında Avcılık Belgesi olmadan avlanma ile yasak sahada ve süreleri dışında avlanmanın geldiği ifade edilen açıklamada, yine 2010 yılı içerisinde başta Merkez ilçe olmak üzere Lüleburgaz, Babaeski ve Pınarhisar'da 7 adet avcı eğitim kursunun açıldığı, bu kurslara 254 kişi katıldığı ve 238'inin Avcı Eğitim Sertifikası almaya hak kazandığı bildirildi.
 
KAYNAK:GAZETE TRAKYA

Doktorlar, çalışma saatlerinin düşürülmesine tepkili


Kırklareli Devlet Hastanesi doktorları, Kırklareli Tabip Odası Başkanı Dr. Halil Muhacir öncülüğünde basın açıklamasında bulundu.
30 Temmuz 2010 tarihinde sağlık çalışanlarının çalışma saatlerini belirleyen 2368 sayılı kanunun yürürlükten kaldırılması sonucunda, sağlık çalışanlarının mesai süreleri 8 saate indirilmişti. Ardından 03 Ağustos 2010 tarihinde Sağlık Bakanlığı'nın sunduğu bir genelgede ise sağlık çalışanlarının 12.00 ve 13.00 saatleri arasında 1 saat izin kullanmak sureti ile mesai saatleri yeniden düzenlenmişti.
Söz konusu yeni düzenlemelerin gerek sağlık çalışanlarını, gerekse hastaları olumsuz yönde etkilediğini düşünen Kırklareli Devlet Hastanesi doktorları, kendilerine sunulan yeni yönetmeliklerin olumsuzluklarını dile getirdi.
Konuşmasına " Kırklareli Devlet Hastanesi doktorları mutsuz ve huzursuz" cümlesiyle başlayan Kırklareli Tabip Odası Başkanı Dr. Halil Muhacir şunları kaydetti;
"Yataklı tedavi kurumlarında hizmetin 24 saat kesintisiz devam etmesi gerektiğinden fiili çalışma süresi günlük 9 saat olarak devam etmektedir. Örneğin ameliyat yapan bir doktor herhalde öğle saati deyip ameliyatı bırakıp dışarı çıkamaz. Yoğun bakımda çalışan bir kişi asla izin kullanamaz yani fiili olarak 9 saat çalışır. Bu nedenle Ankara başta olmak üzere birçok ilde Valilikler bu konuda çalışanlar lehine düzenlemeler yapmıştır. Fakat ilimizde bu haksız uygulama tüm itirazlarımıza rağmen devam etmektedir.
Bizler yönetmelikler ne olursa olsun hastalarımızın sağlığı ve mesleğimizin gereği 24 saat kesintisiz sağlık hizmetini özveriyle sürdürmekteyiz. Gecenin 03.00'ünde acile bir hasta geldiğinde tereddüt etmeden mesleğimiz gereği Hastaneye koşan bizlere sabahları 5-10 dakika geç geldi diye soruşuruma açılması üzüntü vericidir.
Mesai saatleri dışında icaplarda, gece, hafta sonu hastaneye gelirken yıllardır idare tarafından resmi araç gönderilirken bir süredir yönetim tarafından araç verilmesi yasaklanmış, kendi araçlarımızla gelmemiz ya da yürüyerek gelmemiz istenmiştir. Acil servise bazen dakikalar içerisinde ulaşması gereken hekimler bu uygulamayla ilgili endişelerini defalarca dile getirmiş ancak idare bu uygulamayı sürdürmekte anlaşılmaz ısrarını sürdürmüştür.
Hastanemizde bazı branşlarda (Çocuk Hastalıkları)bir yıldır ciddi uzman hekim problemi varken bu konuda bir çözüm üretilmemiş Lüleburgaz'dan geçici görevlendirmeyle hekim açığı kapatılmaya çalışılmıştır. Diğer taraftan 5 Kadın Doğum ve 4 Genel Cerrahi Uzmanının kadrolu olarak çalıştığı hastanemize Pınarhisar Devlet Hastanesinin tek Kadın Doğum Uzmanının ve yine tek Genel Cerrahi uzmanı olan eşinin geçici görev ile atanması ve Başhekim Yardımcısı olarak görevlendirilmesi de ilginç gelişmelerdir. Kırklareli gibi muhafazakar olmayan bir ilde bayan Kadın Doğum Uzmanının ısrarla atandığı yer dışında çalıştırılması halkın bir talebi midir? Hekimlik mesleği bu konuda popülist davranışlara izin verilmemesi gereken bir alandır. Hasta hekim ilişkisi mahremiyeti korunmalı ve bilimsel ehliyet sahibi hekimlere karşı hukuksuz ayrımcılığa son verilmelidir.
Bu geçici görevlendirmeleri takiben Kadın Doğumculara 6 kişi oldukları için branş nöbeti konmuş bununla ilgili başhekimle kadın hastalıkları ve doğum uzmanlarının görüşme talebi yanıtsız bırakılmıştır.
Hastane yönetimi Sağlık Bakanlığının veya Sağlık Müdürlüğünün genelgelerini bahane ederek poliklinik saatleri içerisinde doktor dinlenme odasının kapısına kilit vurmuştur. Yeni yönetmeliklerle Özel muayenehaneler için 20 metrekare doktor odası istenirken ,Devlet hastanesinde 5-6 metrekarelik küçücük polikliniklerde mesai süresince sürekli bulunmamızın istenmesi üzücüdür.
Hastanemizde 14.01.2011 tarihinde başhekim tarafından poliklinikler denetlenmiş yerinde bulunmayan hekimler hakkında savunma istenmiştir. Biz hekimler hastalarımızın esenliği için bu kadar özveriyle çalışırken, baskı yönetimlerinin anlayışıyla polikliniklerde sürekli bulunmamızın istenmesi kabul edilemez bir durumdur. İnsani olarak ihtiyaçlarımız için örneğin tuvalete giderken de idareden mi izin alacağız ? Bilindiği gibi Hastanede tek işimiz poliklinik yapmak değildir. Serviste bir hastamız fenalaşsa, bir meslektaşımızla konsültasyon yapmamız gerekse yada acile gelen bir hastaya müdahale etmek amacıyla polikliniklerden ayrılmak için idareden mi izin alacağız?
İlimizde biz hekimler yıllardır özveri ile sağlık hizmetlerini sürdürmekte hastalarımızın esenliğini her şeyin üstünde tutarak tüm olumsuzluklara rağmen çalışmaktayız. Buna rağmen Doktor resmi olarak izinliyken yanlışlıkla kayıt verilen bir hastaya 182 üzerinden evi telefonla aranarak doktordan şikayetçi misiniz? şikayetçiyseniz hemen hakkında işlem yapalım denmiştir. Bu son derece çirkin, hürmetsiz ve kabul edemeyeceğimiz bir tutumdur.
Çalışma saatleri konusunda hassas görünen idaremizin samimiyetini sorgulatan çelişkili tutumları da üzücüdür. Hastane yönetiminden yıllardır daha nitelikli sağlık hizmeti için beklediğimiz pek çok teknik malzeme (Skopi, Endoskopi, ameliyathanede hepafiltre vs) alımı ile ilgili hiçbir çaba sarf edilmemiştir. Doğuda ve kalkınmada geri kalmış pek çok ilde mevcut olan teknolojik donanım neden ilimize alınmıyor? Ameliyathanede 5 tane olması gerekirken 2 adet sağlam çalışan kot erle ameliyatlar gecikmekte hastalar daha fazla beklemektedir.
Bu hastanede bir dönem hasta odalarının yeniden yapılandırılması için sivil toplum ve hayırseverlerin desteğiyle örnek uygulamalar yapılmıştır. İdareden beklentimiz hekimlerin hizmet sunumunda destekleyici tutumunun benimsenmesi teknik ve yetişmiş personel eksiklerinin karşılanmasıdır.
Çalışma alanlarımız bizim yaşam alanlarımızdır. Yaşam alanlarımıza müdahale devam ederse bu mutsuzluğumuz ve huzursuzluğumuz kaçınılmaz olarak işimize ve hastalarla iletişimimize yansıyacaktır."  
Basın açıklamasına CHP Kırklareli Milletvekili Turgut Dibek ve CHP Kırklareli İl Başkanı Vecdi Gündoğdu da katılım gösterdi. 
 
KAYNAK:GAZETE TRAKYA

"Tüccar değiliz, geleceği düşünüyoruz"


Son yıllarda işsizlerin umut kapısı olan Kırklareli Organize Sanayi  Bölgesi'nin 'çevresel' büyümesi devam ediyor. OSB'deki son yatırımları Sanayi ve Ticaret İl Müdürü Gültekin Hâdi ile konuştuk. OSB yönetiminde de yer alan Hâdi, "Çevreyi koruyarak büyüyeceğiz. Tüccar değiliz, geleceğin planlarını yapıyoruz" dedi.
Son yıllarda yatırımcılar için çekim merkezi haline gelen Kırklareli Organize Sanayi Bölgesi'nde yer tahsisleri hız kesmeden devam ediyor. 2011'in 19 günlük bölümünde 3 yeni yer tahsisi daha yapılan OSB'deki tahsisli parsel sayısı 49'a yükseldi. 2009 yılında 600 olan işçi sayısının 2010'da 1000'e yükseldiği Kırklareli OSB'sinin 2011 hedefi ise en az 1700 kişi. İşte her yıl daha da büyüyen, büyürken de çevreyi korumaya özen gösteren OSB'yi Kırklareli Sanayi ve Ticaret İl Müdürü Gültekin Hâdi ile konuştuk.
"Derdimiz yer satmak değil"
2010 yılının OSB için parlak bir yıl olduğunu ifade eden Hâdi, "Kırklareli OSB'sinde, kurulduğu ilk günden bu yana ilk prensibimiz 'çevreyi korumak' oldu. Bu anlayışımızdan hiç taviz vermedik ve bundan sonra da vermeyeceğiz. Bölgeye katma değeri yüksek sektörlerden işletmeler daha çok ilgi gösteriyor. Derdimiz OSB için gelen her talebe olumlu yanıt verip sadece yer satmak değil. Esas önemli olan çevre dostu sanayiyle büyüyebilmek. Bunu da şimdiye kadar gayet iyi bir şekilde yaptığımıza inanıyorum. Biz tüccar değiliz, OSB'yi sosyal planlamalar yaparak geliştirmeye devam edeceğiz"
Yeni tahsisler
OSB'den yer talep eden ve yapılan görüşmeler neticesinde anlaşmaya varılan firmalara yeni yer tahsisleri yapıldığını da ifade eden Hâdi, "Şu an yüzde 80 doluluk oranına ulaşan birinci bölgedeki parsellerin bu yıl içinde tamamının dolacağını tahmin ediyoruz. Bölgede son olarak Ceta Makine Sanayi ve Ticaret AŞ 20 bini kapalı alan olmak üzere 42 bin metrekare yer satın aldı. Ayrıca Aypateks 7 bini kapalı alan olmak üzere 13 bin metrekare, Efe Alüminyum 7 bin metrekare yer aldı. Yine Fidan Kimya ve Royal Çorap'la de yer tahsisi anlaşmasına varıldı. Ayrıca çok daha büyük bir yatırım olarak hayata geçirilmesi planlanan bir doğalgaz çevrim santrali için görüşmeler sürüyor. Bu konunun da 2-3 ay içinde netleşeceğini söyleyebilirim" dedi.
"Daha da büyüyeceğiz"
Kırklareli Sanayi ve Ticaret İl Müdürü Gültekin Hâdi, OSB'nin daha da büyüyeceğini ifade ederek, "Toplam 2,5 milyon metrekare sanayi alanına sahip olan Kırklareli Organize Sanayi Bölgesi'ndeki tahsisli parsel de 1,1 milyon metrekare miktarında. Bölgemizin, kalifiyeli elemanlara iş sahaları yaratabilecek duruma getirilmesi için çalışıyoruz. Kırklareli'de yetişen vasıflı personel artık iş bulmak için şehir dışına çıkmamalı. Onlara Kırklareli'de iş imkanı sağlayabilmeliyiz" dedi.

KAYNAK: GAZETE TRAKYA
http://www.gazetetrakya.com/index.php

İZLENİMLERİNİ GENEL MERKEZE SUNACAKLAR..

CHP Genel Merkezin aldığı karar doğrult sunda, bir Milletvekili, bir parti meclisinden oluşan ekipler yurdun dört bir yöresine dağıldı. Burada çeşitli kesimlerle ,Kitle örgütleriyle görüşmeler yapan partililer izlenmlerini Genel Merkeze sunacaklar. Bu anamla Edirne'ye Antalya Milletvekili Tayfun Süner ile Parti Meclis Üyesi Mahmut Tanal Edirne'ye geldi. Ticaret ve Sanayi Odası konferans Salonunda partililerle bir araya geldi.Buradaki toplantıya Milletvekili Rasim Çakır,Eski Milletvekillerinden Şadan Şimşek CHP Milletvekili Aday adaylarıyla partililer katıldı.İl Başkanlığına vekalet eden Ülfet Güner'in açılış konuşmasının ardından söz alan CHP Parti Meclis Üyesi Mahmut Tanal seçim öncesi yurdun dört bir yanına dağılan partililerin halkla bütünleşmeyi hedefle-diklerini, bu arada çeşitli kesimlerle görüşmeler yaparak edindikleri izlenimleri Genel Merkeze sunacaklarını belirtti. Edirne'nin bu kadar verimli topraklar üzerinde göç veren bir konumuna geldiğini,bunun dayanılmaz boyuta ulaştığını, Ergene kirliliğine mülki amirlerin önlem alması ceza kesmesi gerektiği halde bunu yerine getirmediklerini .Sanayi kuruluşlarının kirli atıklarını nehre taşıdıklarını belirten Tanal,Trakya'da hayvancılığın günden güne darbe yediğini ,meraların amaç dışında kullanıldığını kaydederek, bu zihniyetle hayvancılığın yok edileceğini kaydetti.
EDİRNE'NİN SORUNLARINI BİLİYORUM
Daha sonra söz alan Antalya Milletvekili Tayfur Süner Edirne'nin sorunlarını bildiğini , iktidar partisinin sadece sınır bölgelerinin ekonomisini değil tüm Türkiye'nin ekonomisine darbe vurduğunu Edirne nüfusunun her geçen azaldığını belirterek” topraklarında geçimini sağlayamayan vatandaşlarımız sanayi bölgelerinde iş aramak zorunda kalıyorlar.Bu hükümet bunu kasıtlı olarak yapıyor.Avrupa birliğinin önerilerini de dikkate alarak tarımda nüfusun %15 olması için tarıma darbe üstüne darbe vuruluyor.Biz iktidar olduğumuzda önce sınar kentlerimizden başlayarak kobiler kanalıyla halkımızın refah düzeyini yükseltmek için gereken önlemleri alacağız” dedi.
BİR DİZİ ZİYARET
CHP parti meclis Üyesi Mahmut Tanal ve Çanakkale Milletvekili Tayfur Süner buradaki toplantının basına kapalı bölümünde partililerin sorularını yanıtladılar. CHP heyeti daha sonra ticaret ve Sanayi Odası yöneticilerini ziyaret etti,ardından Edirne Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliğini ziyaret ederek sorunlarını dinlediler Esnaf ziyaretiyle çalışmalarına devam eden parti yetkilileri,Edirne Belediye Başkanı Hamdi Sedefçi'yi ziyaret Edip sorunlarını dinledi.Ardından DİSK binasında sendikalar sivil toplum kuruluşları ve muhtarlarla bir toplantı yapan parti yetkilileri,son olarak İlçe Başkanlarıyla toplanarak sorunlarını dinlediler.CHP görevlileri bugün de ilçelerde temaslarına devam edecek.Buradaki izlenimlerini raporlar halinde Genel Merkeze sunacak.
KAYNAK:EDİRNE AJANS GAZETESİ

Kızılay’a destek verenlere teşekkür belgesi

Çorlu’da KIZILAY ŞUBESİ yaptığı çalışmalarda kamuoyunun olumlu dikkatlerini topluyor. Örnek çalışmaları ise takdire değer bulunuyor.

  Kadriye Özölmezoğlu

 2010 yılında Çorlu Kızılay Şubesi tapulu arsası üzerine Omurtak Caddesi eski itfaiye yakınlarında örnek, KIZILAY KONUKEVİ inşa ettirildi.
    Şimdi bu konukevinde Üniversite tahsili yapan öğrenciler kalıyor. Konukevi 20 odadan oluşurken, odalarda televizyon, banyo-tuvalet-mutfak ve ayrıca binada çamaşırhane bulunuyor.       
    Binadaki odaların hazırlanması ve döşenmesine katkı veren Çorlu’lu hayırseverlere bu katkılarından dolayı  KIZILAY tarafından teşekkür belgeleri törenle verildi.
    Bu törene Çorlu Belediye Başkanı Belediye Başkanı Ünal Baysan, Başkan yardımcısı Serhat Çatalkaya, Kızılay  Şube Başkanı Selime Dodurka, Kızılay Yönetim Kurulu Üyeleri ile Kızılay çalışanları ve bağışçılar  katıldı.
HAMİYETSEVERLERE PLAKETLERİ VERİLDİTEK KİŞİLİK ODALAR :
l Mevlana Pastacılık ve Gıda  LTD.ŞTİ  adına  Havva Yılmaz
l Mualla Sular
l Aylin Çalışkan
l Ebru Çalışkan
l Eslemnur Kovancı
l Eslim Ceylin Kocancı
l Hüseyin Bülbül  anısına Hasan Bülbül
l Hanife Unat anısına Müzeyyen Unat
l Veli Unat anısına Müzeyyen Unat
l Em.bLv.Alb.Rumi Dodurka  anısına  Ümit  Dodurka
ÇİFT KİŞİLİK ODALAR :
l Nuray Kovancı
l Özkan Bormalı anısına Bormalı Otelcilik
l Hatice Çobaner
l İsmail Çobaner
l Habibe İpekoğlu anısına Bülent İpekoğlu (Birtat köfte)
l T.C Halk Bank Çorlu Şubesi adına Müdür Aytaç Akbaş
l Ecz. Nebahat Ekmekçi
l İbrahim Akaryol anısına Nurdan Ünal
l Ayşe ve Tahir Erik Anısına  İhsan Erik
l Ayşe ve Mahmut Kırcalı  anısına Mustafa Kırcalı
Ayrıca Yatakları  bağışlayan boyut mutfak adına belediye başkan yardımcısı Serhat Çatalkaya’ya,  tüm binanın tüllerini bağışlayan Süper esteti firmasına ve yardımları için Sertaç Ersin’e ve tüm emeği geçenlere teşekkür ederiz.
    Gerçekten Çorlu’da böyle hayırlı işlere maddi ve manevi katkı yapan  kişi ve kuruluşların sayılarının artması en büyük dileğimizdir
 
 
KAYNAK:LÜLEBURGAZ FREKANS GAZETESİ

BABAESKİ BELEDİYESİ, DOĞAL GAZ ABONELİKLERİNE İLİŞKİN BASIN AÇIKLAMASI YAPTI.

          Babaeski Belediyesi, Doğal Gaz Aboneliklerine İlişkin Basın Açıklaması yaptı.


   


            Haber: Metin Karakuş

Babaeski İlçesinde, Belediye Başkanlığı, Halkla İlişkiler Birimi, Doğal Gaz Abone Sözleşmeleri’nin Lüleburgaz İlçesi’nde yaptırılması gerektiği konusu ile ilgili bir basın açıklaması yaptı.

Belediye Halkla İlişkiler Biriminden yapılan yazılı basın açıklamasında şunlar kaydedildi.

“Doğal gaz aboneliklerinin ilçemizde yapılmaması, halkımızın Lüleburgaz’a gitmek zorunda bırakılmaları ve halkımızın bu konuda mağdur kalması bizleri son derece üzmektedir. Babaeski Belediye Başkanlığı olarak doğal gaz aboneliklerinin ilçemizde yapılması ile ilgili Trakya Doğal Gaz Dağıtım Şirketi’ne kaç kez başvurmamız, yetkilileri ile sürekli görüşmemize rağmen bu konu hakkında Trakya Doğal Gaz Dağıtım Şirketi’nden aldığımız cevaplarda böyle bir uygulamanın yapılmasının mümkün olmayacağı, Lüleburgaz’ın Trakya Doğal Gaz Dağıtım Şirketinin merkezi olması ve Trakya’daki tüm abonelik işlemleri için gerekli altyapının Lüleburgaz’da kurulması nedeni ile aboneliklerin sadece Lüleburgaz’da yapılacağı belirtilmiştir. Trakya Doğal Gaz Dağıtım Şirketi’nin yapmış olduğu bu abonelik uygulamasının Belediyemiz tarafından önlenmediği, Belediyemizin bu konuda halkımızı mağdur ettiği konuları tamamen asılsızdır. Belediyemiz her zaman halkımızın ihtiyaçlarını gidermeye çalışmakta, halkımıza en iyi en kaliteli hizmetleri sunmak için çalışmalarını yoğun bir şekilde sürdürmektedir. Trakya Doğal Gaz Dağıtım Şirketi’nin özel bir şirket olması ve abonelik konusu ile ilgili belediyemizin herhangi bir yasal açıdan yaptırım yetkisi bulunmadığından halkımız Lüleburgaz’da doğal gaz aboneliklerini yaptırmaya devam edecektir. Tüm halkımıza saygı ile duyurulur.”

KAYNAK:BABAESKİ HAVADİS GÜNCEL HABER PORTRALI

KIRKLARELİ MİLLETVEKİLİ DİBEK, DAVUTOĞLU'NU BAKANLIKTA KADROLAŞMAKLA SUÇLADI

 

 CHP Kırklareli Milletvekili Turgut Dibek, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nu, bakanlıkta kadrolaşmakla suçlayarak, "2010 yılına kadar açıklanan mülakat aşamasına gelen aday isimleri son sınavda kamuoyuyla paylaşılmamıştır. Sınava yeni aşamalar ekleyerek, sınav sorularını sır gibi saklayarak kendi yandaşlarını Dışişleri Bakanlığı'na doldurma kılıfını hazırlamıştır  Bu sınav adrese özel bir sınavdır" iddiasında bulundu. CHP Kırklareli Milletvekili Turgut Dibek, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun yanıtlaması istemiyle verdiği soru önergesi ile personel alımı için yapılan sınavı TBMM gündemine taşıdı.

kaynak:kırklareli haberci

Ak Parti’de aday adayları dörde yükseldi


Ak Parti’de aday adayları dörde yükseldi
Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) Kırklareli İl Başkanı Yurdaer Ulus ve İl Başkan Yardımcısı Erhan Buzol, milletvekilliği aday adaylığını açıkladı. Böylelikle AK Parti Kırklareli Milletvekili Ahmet Gökhan Sarıçam ve bir önceki gün aday adaylığını açıklayan Avukat Şenol Gürşan’ın ardından iki isim daha milletvekili aday adayları olduklarını beyan etmiş oldu. Geçtiğimiz hafta içerisinde Ankara’ya giderek genel merkezde çeşitli görüşmelerde bulunan Ulus ve Buzol, 15 Ocak Cumartesi günü partiden istifa ederek, milletvekili aday adayı olduklarını söylediler. 17 Ocak Pazartesi günü (dün) saat 19:00’da AK Parti il binasında yaptıkları basın toplantısında milletvekili aday adaylıkları açıklayan Yurdaer Ulus ve Erhan Buzol, bundan sonraki süreçte yoğun bir tempo ile seçimlere hazırlanacaklarını belirttiler.
KAYNAK:GAZETE TRAKYA..